Gönderen: Oyhan Hasan Bıldırki | 19 Ağustos 2008

ZULMET

Ey sen

Ki şimdi şüpheli bir şekl-i pür-hâyâl oldun

Bu semâ-yı mesânın altında!

Gecenin mevt[1]i ufku bağlamadan

Susmadan her teneffüs-i zinde,

Ey sen

Ki sönmemiş zer-i zülf[2]ünde son ziyâ-yı nehâr,

Bu genç elinle bu yorgun cebîn-i lâl[3]imi sar,

Ve sonra git. Bana bî-va’d olan bu yollar hep

Adımlarınçün açılmış pür-incilâ[4] vü zeheb[5]

 

Bırak leyâl[6]e bu cism-i garîb ü merdûd[7]u,

Dizim eğildi; soğuk bir deniz gibi zulmet

Ağır ağır boğuyor bende ömr-i bî-sûdu[8].

 

Diken ve taşları üstünde bir çetin râh[9]ın

Dağıldı nesc-i harîr[10]-i ümîd-i mahrûm[11]um

Ve mutlaka gelecek, gölgelerle şimdi ölüm…

  

Lâkin sen

Ki gözlerinde güler nûru bir gümüş mâhın

Eğilme, git

Ve eyle gölgede pây-ı şebâbını tesbît[12]

 

Beni bir tûde[13] eyleyen zulmet[14]

Sana hüsn-i hayâli nakşedecek:

Oldu çeşmin nücûm ile mâlî,

Onların işti’âl-i seyyâl[15]i

Seni gûyâ karanlık üstünde

Etti bir heykel-i ziyâ gibi hâkk.

 

Sen git

Ve eyle da’vet-i iklîm-i rûhuna rağbet.

Bu yol, bu yol, bu derin yol ki dâimâ mümted[16]

Bu yol uzun ve benim dizlerim eğildi; gözüm

Kapandı. Da’vet-i yeldâ[17]la titriyor rûhum;

Bırak ve git, beni mevt-i leyâle[18] tevdî et[19].

 

Büyük, derin ve soğuk bir deniz gibi zulmet

Etti eşkâl-i arzı bî-hareket,

Ve döktü rûhuma rü’yâya benzeyen bir mevt

Büyük, derin ve soğuk bir deniz gibi zulmet:

 

Lâkin sen

Dudakların yine pür-hande, gözlerin pür-zer

Saçın nücûm[20] ile meşbû’[21] u müştail[22] yine ter

Bırakma rûhunu düşsün bu öldüren hisse,

Ve git

Ve eyle gölgede pây-ı ümîdini tesbît…

 

O belde-î zer[23] ü hülyâda bekleyen gözler

“Nerde?” derlerse,

“Ne oldu, nerde o?” derlerse, âh o gözler eğer,

Miyâh-ı sâye[24]de mevt-i fecî’imi[25] anlat.

 

Ahmet HAŞİM

(Göl Saatleri, 1921)

 

Vezin:      Mefâilün / feilâtün / mefâilün / feilün (fâ’lün)

Mefâilün / feilâtün / feilün (fâ’lün)

Mefâilün / feilâtün / feilün (fâ’lün)


[1] Ölüm.

[2] Altın saç.

[3] Dilsiz, korkak alın.

[4] Parlama dolu.

[5] Altın.

[6] Geceler.

[7] İstenmeyen. Reddedilen.

[8] Faydasız ömür.

[9] Yol.

[10] İpek dokuma.

[11] Yoksun.

[12] Gençlik günlerinin izlerini belirle.

[13] Yığın.

[14] Karanlık.

[15] Akıcı alevler.

[16] Uzanan, uzayıp giden.

[17] Uzun çağrılar, kadın (?).

[18] Ölümlü geceler.

[19] Bırak, emanet et.

[20] Yıldızlar.

[21] Doymuş.

[22] Yanan, tutuşan, ateş alan, alevlenen.

[23] Altın şehir.

[24] Suya düşmüş gölgeler.

[25] Feci ölüm.


Yorum bırakın

Kategoriler